Veli Ağbaba: 14 Aralık Yeni Vesayet Odaklı Yeni Bir Darbe Girişiminin Adıdır. 14 Aralık Darbe Girişiminin Sahibi Saray vesayetidir
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “14 Aralık yeni vesayet odaklı yeni bir darbe girişiminin adıdır. Geçmişte gücünü milli iradeden alan bir siyasetçinin geldiği son nokta milli iradeyi hiçe saymasıdır. 16 milyon İstanbullunun iradesine karşı açıktan darbe yaptı, onlar da darbecidir” dedi.
2023 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi’nin maddeleri TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye devam ediyor. 14’üncü maddeye ilişkin konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, şunları söyledi:
“14 ARALIK TARİHİ YENİ BİR EĞİTİM ODAKLI YENİ BİR DARBE GİRİŞİMİNİN ADIDIR”
“14 Aralık tarihi, yeni bir vesayet odağıyla yeni bir darbe girişiminin adıdır. 14 Aralık darbe girişiminin sahibi sarayın vesayetidir. Gücünü elinden almış bir siyasetçinin geldiği son nokta.” Geçmişteki milli irade, milli iradeyi hiçe sayarak 16 milyon İstanbullunun iradesine karşı açık darbe yapmasıdır.Bu kararı alanlar, emri verenler, destek verenler, bahaneler uyduranlar, özellikle Türkiye’de darbecidirler. Meclis.
Darbe de saraydan talimat alan hakimler eliyle gerçekleştirilmektedir. Türk Silahlı Kuvvetlerine talimat verdiniz, uçak uçurttunuz, tank çalıştırdınız, ‘aptal’ sözünden hapse atıldınız, siyasi yasak getirdiniz. İkisi arasında hiçbir fark yoktur. Tanklar insanların vücudunu eziyor; bu yaptığınız milletin iradesini, milletin kararını, milletin vicdanını ezmektir. Demokrasilerde insanların bedenlerini ezmek ile tercihlerini ezmek arasında hiçbir fark yoktur. Dün gece 16 milyon İstanbullunun kalbini, kararlarını ve iradesini yokladınız.
“BUGÜN SİZİN KURBANLARINIZ DELİ OLDU”
Bu darbeyi yapanlar, ‘Sisi’ye mi, İmamoğlu’na mı oy vereceksiniz’ diyenlerdir. Rabia gitti, şimdi Sisi ile tokalaşmayı diplomatik bir zafer olarak gösteren, siyasi manipülasyon ustası bir siyasetçiyle karşı karşıyayız. Halk oylamasıyla iki kez seçilen Ekrem İmamoğlu’nu yasaklayanlar bugünün Kenan Evren’i. Bu darbe emrini veren, kendi kendine okuduğu şiir yüzünden siyaset yasağı getirildiğini söyleyen, 25 yıldır ekmeğini yiyen Recep Tayyip Erdoğan’dı. Dünün kurbanları bugünün zalimleridir.
Ekrem İmamoğlu, YSK’ya hakaretten hapis cezasına çarptırıldı. İmamoğlu, bu sözü YSK’ya değil bakana söylediğini söylüyor. YSK’lılar ‘Bu sözün muhatabı biz değiliz’ diyor ama İmamoğlu cezalandırılıyor. İmamoğlu bunu kime söyledi: Sezgin Baran Korkmaz’ın yurt dışından gidişiyle ilgili olarak, ‘devletin tepesinden dibine kadar değerli bir teşkilat’ diyerek, kanunlara ve Anayasa’ya meydan okuyan, hatta genel başkanınıza şantaj yapan şahsı arayıp, ‘geri zekalı’. İmamoğlu, gazeteci Özışık’ı mafya lideri olduğu iddia edilen Sedat Peker’le barıştıran kişiye ‘aptal’ dedi. Milletin vekiline, bazen komisyonda, bazen de bu kürsüden kendisine hakaret edenlere ‘aptal’ dedi.
“İMAMOĞLU’YA 2 YIL 7 AY CEZA VERİYORSANIZ SÜLEYMAN’I SİYASETTEN, HATTA İNSANLIKTAN UNUTMAK GEREKİR”
Hakaret arıyorsanız şu kelimelere bakın: ‘İsrail’in çocuğu’, ‘piçler’, ‘cahil’, ‘soysuz’, ‘aptal’, ‘insan başlı’, ‘rezil’, ‘aptal’ ‘, ‘soysuz’, ‘çakal’, ‘ölü sevici’, ‘çürümüş’, ‘orospu’. Kim dedi? Recep Tayyip Erdoğan. ‘Aptal’dan 2 yıl 7 ay hapis cezası alan milyonlarca kadına ‘sürtük’, ‘çürük’ demek ne işe yarar? Hakarete uğradığı iddia edilen Süleyman Soylu’ya bir göz atalım; ‘namussuz’, ‘namussuz’, ‘tecavüzcü’, ‘namussuz’, ‘aşağılık’, ‘terörist’, ‘namussuz’. Hatta çekinerek söylüyorum; Plan ve Bütçe Komisyonunda bir arkadaşımızın merhum annesine beddua etti, kulaklarımızla duyduk. İmamoğlu’na 2 yıl 7 ay ceza veriyorsanız Süleyman’ı siyasetten hatta insanlıktan men etmelisiniz.
Erdoğan ne diyordu; ‘İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder’ Sorun burada. İkincisi; İstanbul’u 25 yıl yönetenlerin hak sahiplerinin kaybı. AKP 827 araca biniyor, grup başkan yardımcısı var, il başkanı var, il gençlik kolları başkanı var. Bu 2.2 milyar. Bunun kimyanızı bozmasına izin vermeyin. Kanalizasyon medyasına ve tirajı olmayan haram medyaya kesilen reklamlar bitti. Burada ‘Bir AKP’nin kadın kolları başkanı, eski bakanı, milletvekili burs değil, servet aldı’ dedim. Kanıtlarıyla birlikte sundum. 7.7 milyon. Kabul ettiler, Ravza Kavakçı hakkımda 400 bin liralık dava açtı. 7 milyon yetmedi, 400 bin liralık dava da açtı. İstanbul’un nimetini, fakirin hakkını yiyene zehir olsun, zigkım olsun, haram olsun.
“SİZ ZAFER EDEBİYATI YAPIYORSUNUZ, BUGÜN EN ZARARLI ŞEYİ YAPIYORSUNUZ”
Bir de ‘Yargıya götürüldü, konuşmayacağım’ diyen Adalet Bakanı var. Sezen Aksu’dan bahsedip emir veren sendin, Sedef Kabaş’tan bahsedip emir veren sensin, Gülşen’den bahsedip tutuklanma emri veren sensin ama sen’ 6 yaşındaki iğrenç tacize sessiz kalan yine sensin. Konuşması gerektiğinde susan, susması gereken yerde konuşan Adalet Bakanı. FETÖ’den beter bir yargı sistemi ile karşı karşıyayız. İmamoğlu’nun ne ilk ne de son olduğunu biliyoruz. Ergenekon’u hatırlayın, diğer davaları hatırlayın, Gezi’yi hatırlayın. Maalesef yargı talimatla hareket ediyor. FETÖ’nün size yaptığını siz yapıyorsunuz. Geçmişte bize yaptıklarını FETÖ ile birlikte yapıyorsun. Yetmez, üstüne de koyarsın. Dün kurban edebiyatı yapıyordunuz, bugün zulmü en iyi şekilde değerlendiriyorsunuz.
“İSTANBUL’da tokat yediniz, Türkiye’de de tokat yiyeceksiniz”
Elbise kılıfı, ayakkabı kutusu ile para alan ve rüşvet aldığı kameralara yansıyan bakan için bu karar geçerli değil. Büyükelçi olur. veya saat satın alan bakanlar için geçerli değildir. Rıza Zarraf gibi bir ahlaksıza teslim olan siyasetçilere değil, İmamoğlu’na yapılıyor. Herşey temiz. Trollere sorarsanız kurban Recep Tayyip Erdoğan. O her şeyin kurbanıdır. 1. Dünya Savaşı’nda kurban oldu, 2. Dünya Savaşı’nda kurban oldu, hatta Timur ve Beyazıt’ın Ankara Savaşı’nda kurban oldu. Yarın anketlere düşerse ‘Ben bu kararı kabul etmiyorum’ diyor. Örnekleriniz var mı? Var. Mağdur değil, faildir. Sezen Aksu konuştuğunda ‘Dilini kesecekler’ diyen oydu, ‘Sezen Aksu’ya o sözü ben söylemedim’ diyen de o. Dolmabahçe masasını kuran, Dolmabahçe masasında kimin nereye oturacağına karar veren, oy veren ve ‘Dolmabahçe masası olur mu’ diyen de odur. Göreceksin; İstanbul’da tokatlandın, Türkiye’de de tokatlanacaksın. Tarihte kim millet iradesine karşı geldiyse yok olduğu görülmüştür. Sen de yok olacaksın.”
